Etiket: Geller

4-GÜVENLİK KÜLTÜRÜ

Güvenlik kültürü tanımı: İşyerinin her kademesinde görev yapan personelin,iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili maruziyet, önleme, korunma gibi konularda sahip olduğu veya geliştirdiği ortak davranış, alışkanlık, görüş ve paylaşımların bütününün ifadesidir.

Güvenlik kültürü modelleri:
-Olgunlaşma Modeli (Fleming)
-Karşılıklı Güvenlik Kültürü Modeli(Cooper)
-Güvenliğe Yönelik Tutumların Tasarım Modeli
-Toplam Güvenlik Kültürü Modeli(Geller)
-Berends’in Güvenlik Kültürü Modeli

GÜVENLİK KÜLTÜRÜNÜN TANIMLARI

Cooper Tanımı: Çalışanların yöneticilerin müşterilerin kamu üyelerinin maruz kaldıkları tehlike ve yaralanmalara maruz kalmalarını minimize eden sosyal ve teknik uygulamalar, davranışlar, tutumlar, roller ve inançlar kümesi olarak tanımlanmaktadır.

Turner Tanımı: Organizasyonda çalışanların maruz kaldığı tehlikelerin minimize edilmesiyle ilgili tecrübeler, normlar, inançlar, roller ve tutumlar olarak tanımlanmaktadır.

Wu, Lin, Shiau Tanımı: İşyerinde çalışanların güvenlik koşullarıyla ilgili bir düşünceleridir ki bu düşünce örgütün güvenlik faaliyetlerini ve güvenlik sonuçlarını etkiler.

Cox&Cox Tanımı: Çalışanların güvenlikle ilgili paylaştığı tutum, inanç, algı ve değerleri yansıtır.

Geller Tanımı: Toplam güvenlik kültürü, herkesin güvenlikle ilgili sorumluluk hissetmesi ve bunu günlük işlerde sürdürmesi olarak tanımlanır.

Pidgeon Tanımı: Çalışanların, yöneticilerin, müşterilerin ve kamu üyelerinin maruz kaldıkları tehlikeli durum ve yaralanmaları en aza indirgeyen sosyal ve teknik uygulamalar, roller, tutum, davranış, inanç ve normlar bütünüdür.

Berends Tanımı: Organizsayon üyelerinin bulunduğu grubun güvenliğe yönelik oluşturduğu kellektif zihinsel programlamadır.

Guldenmund Tanımı: Güvenlik kültürü, örgüt kültürünün artan veya azalan riskle ilgili davranış ve tutmları etkileyen bir yönüdür.

Richter&Koch Tanımı: İnsanların risk, kaza ve kazaların önlenmesine yönelik eylemlerine rehberlik eden kısmen sembolik olarak ifade edilen güvenlik ve işle ilgili paylaşılan ve öğrenilen anlamlar, tecrübeler ve yorumlardır.

İstenebilir Bir Güvenlik Kültürü Şu Özellikleri İçerir

  • Güvenlikle ilgili konularda açık bir iletişim vardır. Bu gibi durumlarda, azarlama korkusu veya disiplin cezası korkusu yoktur.
  • Güvenlikle ilgili ortaya çıkan olaylar, sistem başarısızlığını tespit etmek ve sistemde gerekli düzeltmeleri yapmak için bir fırsat olarak görülür.
  • Eğitim programları, çalışanların işlerinde güvenliği sağlamaları için gerekli bilgi, beceri ve yeteneği sağlamaktadır.
  • Bütün çalışanlar, yapmış oldukları işlerdeki potansiyel tehlikeleri anlarlar ve onları gerekli şekilde değerlendirirler.
  • Çalışanlar gereksiz yere risk almazlar.
  • Yöneticiler çalışanları gereksiz yere risk almalarına(bilerek veya bilmeyerek) sebep olmazlar.

Güvenlik Kültürünün Amacı

  • Davranış normları oluşturmak
  • İş kazalarını ve yaralanmaları azaltmak
  • Meslek hastalıklarını azaltmak veya önlemek
  • Çalışanların kaza ve hastalıklar konusunda aynı inanç ve fikirleri paylaşmasını sağlamak

Güvenlik Kültürünün Boyutları

  • Örgütsel Bağlılık
  • Yönetimin Katılımı
  • Çalışanların Yetkilendirilmesi ve Katılımı
  • Ödüllendirme Sistemleri
  • Raporlama Sistemleri

MASLOW’UN İHTİYAÇLAR HİYERARŞİSİ

1- Fiziksel ihtiyaçlar : yeme, içme, su, uyku ve barınma gibi ihtiyaçlardır.
2-Güvenlik ihtiyaçları : Kendini, ailesini ,toplumu güven ve emniyet içinde ve tehlikeden uzak hissetmek.
3-Sosyal ihtiyaçlar : Ait olma ve sevgi ihtiyaçları, başkaları ile ilişki kurmak ,kabul edilmek ve bir yere ait olmak.
4-Saygınlık (değer )ihtiyacı : Prestij, başarı, yeterli olmak ve başkalarınca benimsenip tanınmak
5-Kendini gerçekleştirme ( Kişisel doyum) ihtiyaçları : Kişisel tatmin, Kişisel başarı, Kişisel potansiyeli ortaya
çıkarma

Güvenlik Kültürü Olgunlaşma Modeli (Fleming)

Fleming (2000) tarafından geliştirilen bu modele göre güvenlik kültürü en alt seviyeden en üst seviyeye kadar 5 aşamadan oluşan süreçtir. Bu modelin güvenlik kültürü oluşturma süreci ve her bir sürecin kendi içinde özellikleri şekilde görülmektedir. Model sırasıyla önceki seviyedeki zayıflıkların ortadan kaldırılması ve güçlendirilmesi üzerine temellendirilmiştir. Bu nedenle örgütün bir seviyeyi atlaması tavsiye
edilmemektedir. Örneğin, ikinci seviye olan yönetme aşamasından üçüncü seviye olan katılma aşamasına geçmeden önce, yöneticilerin güvenliğe yönelik bağlılıklarını geliştirmesi ve ilk düzey çalışanları, güvenlikle ilgili süreçlere dâhil etme ihtiyacını anlaması örgüt için önemlidir. Bu modele göre örgütü güvenlik performansı her bir seviye arttıkça artmaktadır. Buna göre işyerleri en zayıf güvenlik performansını “ortaya çıkma” evresinde gösterirken, en yüksek performans düzeyine “sürekli iyileştirme” evresinde
ulaşmaktadır.

Karşılıklı Güvenlik Kültürü Modeli (Cooper, Fang Wu)

Cooper bu modelinde üç bileşenden oluşmaktadır. Üç bileşen Cooper‟ın
geliştirdiği ölçekle belirlenmiştir. Bu bileşenler gözlemlenebilen güvenlikle ilgili davranışlar, psikolojik iç faktörler, objektif durumsal faktörlerdir. Genel olarak bu model, karşılıklı determinizm ve örgüt ve diğer iş birimleriyle karşılatırma yapma imkanı sağlar . (Fang, Wu)
Karşılıklı determinizmden adapte edilen bu model psikolojik iç faktörler (algı ve tutumlar) güvenlik iklimi anketi aracılığıyla, sürekli devam eden güvenlikle ilgili davranışlar davranışsal güvenlik teşviklerinin bir parçası olarak geliştirilen kontrol listeleri aracılığıyla, öte yandan durumsal faktörler güvenlik yönetim sisteminin gözlem ve teftişleriyle ölçülmektedir

Toplam Güvenlik Kültürü Modeli (Geller)

Geller (1994) tarafından geliştirilen bu model güvenlik üçlüsünü içermektedir. Bu güvenlik üçlüsü dinamik ve etkili iletişim içerisinde olan çevre, insan ve davranıştır. Dahası Geller toplam güvenlik kültürünün temelini oluşturan 10 prensibi savunmuştur. Her ne kadar bu üç faktör arasındaki ilişkiler ele alınmasa da bu model bu yönüyle karşılıklı güvenlik kültürü modeline benzemektedir. Ana farklılık durumdan ziyade çevre
faktörü kullanılmıştır, bu bakış açısı Sosyal Bilişsel Teoriden ziyade mühendislik yaklaşımına dayanmaktadır. Çevre faktörünü kısıtlayıcı bir şekilde fabrikada yerleşik olan makine, alet, ekipman gibi donanımları içermektedir. Organizasyonu geniş bir şekilde ele alan politika, strateji
yönünden ele almaz.

Geller‟in bahsettiği 10 temel prensip şu şekildedir:

  • Kültür, güvenlik sürecini yürütmelidir.Davranış temelli ve kişi temelli faktörler başarıyı belirlemektedir.
  • Çıktılar üzerinde değil süreç üzerinde odaklanılır.
  • Sonuçlar tarafından motive edilmiş davranışlar söz konusudur.
  • Başarısızlıklardan sakınma üzerine değil, süreç başarısı üzerine odaklanılır.
  • Güvenli davranışlara yol gösterici gözlem ve geribildirim vardır.
  • Davranış ve kişi temelli koçluk yolu ile etkin bir geribildirim sağlanır.
  • Gözlem ve koçluk, sürece yönelik aktif ilgide anahtar bir rol oynar.
  • Benlik algısı, ait olma ve güvenliğe yönelik yetkilendirme vardır.
  • Vardiya güvenliği bir öncelik olmaktan ziyade bir değerdir.

Hudson’un Güvenlik Kültürü Modeli

Patolojik aşama: Bu aşamada güvenlik, çalışanlar için bir probleme sebep olmaktadır.
Reaktif aşama: Örgütte sadece kaza olduktan sonra ciddi önlemler alınmaktadır.
Tahmin aşama: Güvenlik yönetim sistemi tarafından yönlendirilmektedir.
Güvenlik, çalışanlardan ziyade yönetimin yönlendirmesindedir.
Proaktif aşama: Bu aşamada iş gücünün katılımı başlamaktadır.
Üretken aşama: Bu aşamada aktif katılım vardır. Güvenlik işin ayrılmaz bir parçası olarak algılanmaktadır.
Hudson‟un geliştirdiği bu model Westrum‟un modeline dayanmaktadır. Westrum‟ a göre olgunluk modeli 3 aşamadan oluşmaktadır. Bu aşamalar; patolojik, bürokratik, üretken aşamalarıdır.

Berends’in Güvenlik Kültürü Modeli

Bu modelde güvenlik kültürüyle ilgili bütün kavramlar, normlar ve inançlar olmak üzere temelde iki başlık altında sınıflandırılmaktadır. Normlar; bireysel, etkileşimsel, örgütsel normlar olarak alt kategorilere ayrılmakta ve bu kategorilerin her biri kendi içinde alt bölümlere ayrılmaktadır. Diğer taraftan inançlar da, güvenlik kontrol edilebilirliği, kaza sebepleri, insan doğası gibi alt başlıklara ayrılmaktadır. Literatürde güvenlik kültürünün, güvenlik katılımı, algılanan risk ve acil tepki olmak
üzere üç boyuttan oluştuğunu ifade eden yaklaşımlarda söz konusudur. Özümsenmiş ve yaşam biçimi haline getirilmiş bilgiye kültür, bu sistemin iş güvenliğine aktarımına ise iş sağlığı ve güvenliği kültürü denir.

Güvenlik Kültürünü Oluşturan Faktörler

Reason (1997) güvenlik kültürünü oluşturan önemli faktörleri tanımlamıştır.

  • Adil kültür: Kabul edilen ve kabul edilmeyen davranışlar arasındaki çizginin açıkça gösterilmesi ve çalışanların güvenli bir işyerinde çalışmasını ifade eder. Uygun olmayan davranışlar için ceza verilmesi örnek gösterilebilir.
  • Raporlama kültürü: Güvenlikle ilgili bilgilerin akışını sağlar. Ramak kala ve hataların raporlanmasına ilişkin örgüt iklimini sağlar.
  • Bilgi kültürü: Çalışanların güvenlikle ilgili sistemlere ilişkin bilgilere ulaşmasıdır.
  • Esnek kültür: Herhangi bir kriz zamanında değişen şartlara uyum sağlamayı ifade eder.
  • Öğrenme kültürü: Öğrenme kültürü oluşturmak için en önemli koşullardan biri raporlama kültürüdür. Etkili bir kaza, ramak kala ya da olayların raporlaması yapılmazsa güvenlikle ilgili bilgiler aktarılamaz.

NEGATİF GÜVENLİK KÜLTÜRÜ

Negatif güvenlik kültürü, insanların var olan riskleri “risk” olarak görmediği, görse bile önemsemediği, boş verdiği veya riskler karşısında kendine aşırı güven duyduğu bir kültüre karşılık gelir.
*İnsanlar “güvenlik her şeyden önce gelir” deseler bile iş güvenliği diğer amaçlara feda edilir. Dolayısıyla teori ya da politika, uygulama ile bir olmaz.

  • Benzer operasyonel hatalar tekrarlanmaya devam eder.
  • Personellerin iş güvenliği konusuna ilgileri süreklilik arz etmez.
  • Geçmiş olaylardan ders alınmadığı gözlenir.
  • Güvenlik durumuna ilişkin söylemler güvende olunduğunu belirtse de çalışanlar her an bir şeyler olacağı inancını taşırlar.
  • İş güvenliğinin başkasının sorumluluğunda olduğuna inanılır.
  • Yönetim ile denetleyiciler/mühendisler iş güvenliği ile ilgili aynı inançları paylaşmaz ve birbirine zıt davranışlar sergilerler. Organizasyonun bütününde iş güvenliği tutarlı ve etkili bir şekilde ele alındığı izlenimini vermez.
  • Çalışanlarda riskler konusunda aldırmazlık ve önemsemezlik hali mevcuttur.
  • Olaylara ilişkin soruşturma süreci, işçiler ile koordinasyon sağlanmadan tasarlanır.
  • Operasyonel hata soruşturmalarında işçiler kişisel olarak suçlanır.
  • Sürekli suçlayıcı bir kültür etkilidir.
  • Kalıcı araştırma uygulamaları ortaya konulamaz.
  • İş güvenliği konusunda, çalışanlar kendilerine aşırı güven duyarlar.

POZİTİF GÜVENLİK KÜLTÜRÜ

Pozitif güvenlik kültürü, örgüt üyelerinin güvenliğe yönelik olarak paylaştıkları davranış kalıpları, tutumlar, algılar ve değerler seti olarak ifade edilebilir.
*İş sağlığı ve güvenliği, öncelikler arasında kabul edilir. İnsanlar riskler konusundaki doğru algılamaları paylaşır, iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin aynı olumlu tutumları benimserler.
*Bütün çalışanlar, iş güvenliğine gerçekten inanır ve bu konudaki rolünün ne olduğunu bilir. Denetleyiciler ve yönetim arasında karşılıklı güven vardır.
*İşletmedeki herkes, işletme dışındaki insanlara, işyerindeki iş güvenliği risklerinden ve iş güvenliğine ilişkin iyileştirmelerden serbestçe bahsedebilir.
*Çalışanların, herhangi bir suçlama ya da arkadaşları arasında küçük düşürülme korkusu olmadan olayları rahatça rapor edebildiği ve iş güvenliğine ilişkin sorunlarını cesurca dile getirebildiği adil bir kültür mevcuttur. Olayları rapor edenler cezalandırılmaz; aksine teşvik edilirler.

*Hem yönetim hem denetleyiciler hem de diğer çalışanlar, insanların hata yapabileceğine,
iş güvenliğinin öğrenilmesi ve geliştirilmesi için yapılan hataların ve meydana gelen
olayların rapor edilmesinin temel bir gereklilik olduğuna inanırlar.
*Yürütülen çalışmalar sırasında meydana gelen hatalara ilişkin soruşturmalar, sorunun
kaynaklarını teşhis etmeye, hataların tekrarlanmasını önlemeye ve bu konuda kime ne
görev düştüğünü belirlemeye yöneliktir.

  • İş güvenliği, organizasyonun her kademesinde sıkça gündeme gelir ve Yönetim Kurulu’nun haftalık toplantısında gündemin ilk maddesini oluşturur.
  • Olumlu güvenlik kültürüne sahip işletmeler “öğrenen örgütler” olma eğilimindedirler.
    Geçmiş deneyimlerinden dersler çıkarırlar ve gelecekte kendilerine yararlı olmasını
    sağlamak üzere işletmeleri için gerekli iyileştirmeleri yaparlar.
    *Çalışanlar, iş sağlığı ve güvenliği eğitimini de içeren yüksek kalitede eğitimler alırlar.
  • Çalışanlar için iyi bir çalışma ortamı bulunur.
  • İşgücü istikrarlı ve deneyimlidir, çalışanların iş tatmini yüksektir.
  • İşletme dış baskılara karşı sağlam bir tutum sergiler.